- 27 Ekim 2020 Salı 16:42

Van’da 4B Yazılım Bilgi Teknolojileri yeni ofisine taşındı

A
A
A
Van’da 4B Yazılım Bilgi Teknolojileri yeni ofisine taşındı

Van’ın yazılım ve siber güvenlik devi 4B Yazılım Bilgi Teknolojileri yeni ofisine taşındı.

Van’ın yazılım ve siber güvenlik devi 4B Yazılım Bilgi Teknolojileri yeni ofisine taşındı.


20 Nisan 2016 tarihinde Van’da hizmet vermeye başlayan 4B Yazılım Bilgi Teknolojileri, Kazım Karabekir Caddesi üzerinde bulunan yeni ofisine taşındı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan 4B Yazılım Bilgi Teknolojileri Sistem Analisti Bilgin Berge, yıllardır Van ve bölge halkına hizmet verdiklerini ifade ederek, “Van’da yazılım, siber güvenlik, adli bilişim, akıllı kart uygulamaları, dijital dönüşüm hizmetleri, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) danışmanlığı, marka-patent gibi alanlarda hizmet vermekteyiz. Ayrıca 4B Yazılım Bilgi Teknolojileri; 4B, Van Bilişim, siber istasyon, Vankart, Kart65, Erekkart, berge, bilgin markalarıyla da sık sık gündeme gelmekle beraber yeni ürün ve hizmetlerle ağını genişlemektedir. Bizlerde bu doğrultuda vatandaşlara daha kaliteli hizmet sunmak amacıyla yeni ofisimize geçtik. Yeni ofisimizin güzel hizmetlere nasip olmasını diliyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne Meriç’te zehir tacirlerine büyük darbe: 10 kilo kokain, 95 kilogram sentetik uyuşturucu yakalandı Edirne’nin Meriç ilçesine bağlı Subaşı beldesinde jandarma ekiplerince düzenlenen uyuşturucu operasyonuna ilişkin yeni detaylar ortaya çıktı. Cenaze aracında taşındığı öne sürülen 10 kilo kokain, 95 kilogram sentetik uyuşturucu yakalandı. Uyuşturucu ticareti yapıldığı yönünde alınan istihbarat üzerine Meriç İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından teknik ve fiziki takip başlatıldı. Uyuşturucu cenaze aracıyla taşındığı iddiası İddiaya göre, 10 kilogram kokain ve 95 kilogram sentetik uyuşturucu maddenin, bir belediyeye ait cenaze aracıyla taşındığı öne sürüldü. Uyuşturucu maddelerin bu araçla Büyükaltıağaç köyüne kadar getirildiği iddia edildi. Eş zamanlı operasyon düzenlendi Yürütülen çalışmaların ardından Subaşı beldesinde belirlenen iki adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyon sırasında adresler güvenlik çemberine alındı. Adreslerde yapılan aramalarda toplam 95 kilogram sentetik uyuşturucu ve 10 kilogram kokain ele geçirildi. Ele geçirilen maddelere jandarma ekiplerince el konuldu. İki şüpheli gözaltında Olayla bağlantılı oldukları değerlendirilen O.A. ve A.B. isimli iki şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler, işlemlerinin ardından adli makamlara sevk edilmek üzere jandarma komutanlığına götürüldü. Olayla ilgili soruşturmanın genişletilerek sürdürüldüğü, cenaze aracı iddiasının da soruşturma kapsamında detaylı şekilde incelendiği öğrenildi.
İzmir FAO Talks- Gençlerle Tarımı ve Gıdayı Konuşuyoruz paneli Yaşar Üniversitesi, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye ve Migros tarafından düzenlenen etkinlikte, giderek yaşlanan tarım nüfusunun gençleştirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. FAO Talks-Gençlerle Tarımı ve Gıdayı Konuşuyoruz başlıklı panel Selçuk Yaşar Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Türkiye’de tarımda yaş ortalamasının 60’lara ulaştığını belirterek görüşlerini şöyle dile getirdi: "Üniversitemizin Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’nde yenilikçi öğrenme ortamları sunuyoruz. Gençlerin enerjisi ile dijital teknolojilerin gücünü birleştirerek sektörde katma değerli ürünler amaçlıyoruz. Tarımda yaş ortalamasını 30’lu yaşlara çekmek gerekiyor. Bu nedenle gençleri tarım sektörüne kazandırmalıyız. Fakültemizi bu nedenle kurduk. İzmir Ticaret Borsası ile hayata geçirdiğimiz ‘İzmir Tarım Teknolojileri Merkezi’, Avrupa Dijital İnovasyon Merkezleri ağına kabul edildi. Tüm gücümüzle tarım-gıda tedarik zincirlerindeki verimliliği artırmaya çalışıyoruz.’’ Dijital köyler ve gelecek FAO Gıda Şampiyonu, Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilara Koçak’ın moderatör olduğu "Dijital Tarım Çağında Sosyal Etki ve Girişimcilik" konulu bölümde konuşan FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık ise FAO’nun 80 yıldır hiç kimseyi aç bırakmamayı hedeflediğini söyledi. Selışık ‘’ FAO’nun dört temel stratejisi var; daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi çevre, daha iyi yaşam. FAO, üniversiteler, özel sektör ve üreticiyi buluşturan dörtlü ekosistem şart. Dijitalleşmeyi çiftçiyi ve tarımı destekleyecek şekilde kullanmalıyız. FAO’nun Dijital Köyler Girişimi kapsamında, Ankara’nın Güdül ilçesine bağlı Boyalı Köyü’nde iklim ve ahır sensörleri, drone teknolojileri ve dijital çiftlik yönetim uygulamalarıyla ‘dijital keçi çiftliği’ modeli pilot olarak hayata geçirildi. Bu model, hayvancılıkta verimliliği ve izlenebilirliği artırırken üreticilerin iş yükünü azaltıyor. Kadın kooperatiflerinin FAO destekli Hepyerinden.com gibi dijital pazaryerlerine entegre olmasıyla ürünler doğrudan tüketiciye ulaşıyor ve kırsal kalkınmada yeni bir pazar yapısı oluşuyor. FAO ayrıca Bolu’da yürüttüğü bir pilot uygulamada zeytin tarlasına yerleştirilen sensörler sayesinde sulama verimliliğinde yüzde 40 artış sağlandığını ortaya koydu; bu uygulama su ve enerji kaynaklarının daha etkin kullanılmasına katkı sundu. Kadınlar öncü Selçuk Yaşar Ödülü’nün beşinci sahibi ve dünyanın ilk "Akıllı Köyünü’’ kuran sosyal girişimci Tülin Akın da tarımda 20 yılda SMS’den yapay zekaya çok ciddi bir dönüşüm yaşandığını belirtti. 20 yıl önce bu işe başlarken çiftçilere bilgisayarı nasıl kullanacaklarını hatta SMS yoluyla hava şartlarını nasıl takip edeceklerini anlatmak durumunda kaldıklarını söyleyen Akın, şöyle devam etti : ‘’Günümüzde ise tarımda yapay zekanın verimi nasıl artıracağını konuşuyoruz. Üstelik bu konuda kadın çiftçiler öncü rol üstleniyor. Son yıllarda dijitalleşmenin sonucu olarak şehirlerdeki kadınlar ve gençler tarım sektörünü girişimcilik alanı olarak görülüyor.’’ Migros Ege Kurumsal İletişim ve Aile Kulüpleri Müdürü Nilay Arslan da kurumlarının Tarım Platformu’nu kurduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: ‘’Üreticiler bu proje kapsamında iyi tarım uygulamaları, videolu eğitimler, sürdürülebilirlik programları, kadın ve aile kulüpleri ile Migros’un ekosistemine dahil olabiliyorlar.’’
Bursa Bursa’da kuyumcu kâr vaadiyle 120 milyon lira dolandırdı iddiası: Mağdurlar arasında cumhuriyet savcısı da var BURSA (İHA) – Bursa Kapalıçarşı’da faaliyet gösteren bir kuyumcuya yönelik dolandırıcılık iddiası kentte büyük yankı uyandırdı. "Altın işletme" ve düzenli kâr payı vaadiyle onlarca kişiden para ve altın toplandığı, toplam mağduriyetin yaklaşık 120 milyon lirayı bulduğu öne sürüldü. Dosyada mağdurlar arasında bir cumhuriyet savcısının da bulunması dikkat çekti. İddiaya göre şüpheliler M.B.A., H.Ç.A. ve E.B., müşterilere verdikleri güvenle altınların işletileceğini, belirli aralıklarla kâr payı dağıtılacağını söyledi. Bu vaade kanan yaklaşık 40 kişi, kimi düğün için biriktirdiği parasını, kimi ticaret için ayırdığı sermayesini, kimi ise aldığı ürünlerin bedelini kuyumcuya teslim etti. Ancak bir süre sonra ödemeler kesildi, ana paralar da geri verilmedi. Mağdurlar kuyumcu önünde toplandı Olayın kamuoyuna yansımasının ardından çok sayıda mağdur kuyumcu dükkanı önünde toplanarak tepkisini dile getirdi. Zaman zaman gergin anların yaşandığı protestoda vatandaşlar, kendilerini oyalayan vaatlere artık inanmadıklarını söyledi. Bazı mağdurlar, şüphelilerin yasa dışı bahis oynadığı iddiasını da gündeme getirdi. Şüpheliler ise ifadelerinde olayın dolandırıcılık değil, ticari bir anlaşmazlık olduğunu savundu. Ödeme sözü verilmesi üzerine bazı mağdurların geçici olarak şikayetlerinden vazgeçtiği, ancak vaatlerin yerine getirilmemesi üzerine yeniden suç duyurusunda bulundukları öğrenildi. Kuyumcular Odası devrede Bursa Kuyumcular Odası Başkanı İsa Altıkardeş, çok sayıda mağdurun odaya başvurduğunu belirterek, "Sorunun çözümü için girişimlerde bulunduk ancak şu ana kadar somut bir sonuç alınamadı" dedi. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülüyor.
Kocaeli Sesi makineli tüfek, kendisi fotoğraf makinesi Kocaeli’de Yunus Hakkı Şenkul, 15 yıl önce bozulan fotoğraf makinesini tamir ettirmek için çıktığı yolda, bugün bin 500 parçayı aşan dev bir koleksiyonun sahibi oldu. Şenkul’un hobi dükkanında sergilediği koleksiyonda, İkinci Dünya Savaşı’nda pilot eğitiminde kullanılan "silah kamera"dan, ajanların kullandığı çakmak ve saat görünümlü makinelere kadar birçok nadide parça bulunuyor. Sakarya’da yaşayan ve Kocaeli’nin İzmit ilçesinde hobi dükkanı bulunan 48 yaşındaki Yunus Hakkı Şenkul’un fotoğraf makinelerine olan tutkusu, ilginç bir tesadüfle başladı. 2010 yılında bozulan fotoğraf makinesini tamir ettirmek için Sakarya’daki bir ustaya giden Şenkul, dükkandaki eski makinelerden etkilendi. Bu merakla koleksiyonerliğe adım atan Şenkul, işi gereği gittiği yurt dışı seyahatlerini fırsata çevirdi. 15 yıl boyunca 25 ülkeyi gezen Şenkul, aralarında 115 yıllık cihazların da bulunduğu bin 500’ün üzerinde fotoğraf makinesi topladı. Topladığı makinelerin bir kısmını müzelere bağışlayan, bir kısmını ise elden çıkaran Şenkul, elinde kalan 500’ün üzerindeki nadide parçayı ve 3 bin civarındaki ekipmanı, kurduğu hobi dükkanında sergiliyor. "Tetiğe bastığınızda kurşun yerine film çeken bir fotoğraf makinesi gibi çalışıyor" Şenkul’un koleksiyonunda en dikkat çeken parçaların başında, İkinci Dünya Savaşı dönemine ait askeri cihazlar geliyor. Japonya’nın savaş döneminde ürettiği 1933 yapımı filmli makinenin en özel parçalardan biri olduğunu belirten Şenkul, cihazın hikayesini şöyle anlattı: "Benim için şu an dükkanımda bulunan en değerli ve özel kameralardan biri, Konica’nın 1933’lü yıllarda üretmiş olduğu, Japonya’nın savaş dönemine ait filmli bir fotoğraf makinesi. Bu makine, savaş uçaklarında pilotların eğitiminde kullanılan bir cihaz. Savaşlarda kullanılan otomatik silaha benzer bir yapısı var, tetiğe bastığınızda kurşun yerine film çeken bir fotoğraf makinesi gibi çalışıyor. Bu kameranın bir diğer özelliği ise savaş döneminde Japonya’da hem havadan bilgi toplamak hem de karada askerlerin eğitiminde kullanılması. Karadaki asker, hedefini alıp tetiğe bastığında yukarıdaki uçakların kaç tanesini doğru şekilde nişanladığını test edebiliyorlardı. Aynı zamanda bir kilometre mesafeden çekim yapabilme kapasitesine sahipti." "Minyatür makinelerin çıkış amacı istihbarat" Koleksiyonda, Soğuk Savaş dönemini ve casusluk filmlerini andıran "minyatür" makineler de geniş yer tutuyor. Şenkul, "casusluk ve istihbarat" amacıyla üretilen bu cihazların, günlük eşya görünümünde olduğunu vurguladı. Şenkul, "Bu tür makineler geçmişte yalnızca ajanlar tarafından değil, aynı zamanda pratik amaçlarla da kullanılmıştır. Büyük makineler taşımak istemeyen kişiler, gezi sırasında bu küçük cihazları tercih ederdi. Ancak bu modelin asıl çıkış amacı, ajan fotoğraf makinesi olarak kullanılmasıdır" dedi. "Bu model, Japonya’da bile zor bulunan parçalardan biridir" Bir başka fotoğraf makinesinden de örnek veren Yunus Hakkı Şenkul, "En dikkat çekici özelliklerinden biri, yalnızca Japonya’da polis teşkilatı için üretilmiş olmasıdır. Yani bireysel ya da ticari kullanıma sunulmamış, satışı yapılmamış, sadece resmi görevlerde kullanılmak üzere tasarlanmış özel bir modeldir. Bu nedenle oldukça nadir bulunan bir fotoğraf makinesidir. ’Hanken’ olarak adlandırılan bu model, Japonya’da bile zor bulunan parçalardan biridir. Şu an koleksiyonumda bu cihazdan 2 adet mevcut" diye konuştu. "Çakmağı andırır ama ajan fotoğraf makinesidir" İlk bakışta klasik bir çakmağı andıran cihazın aslında bir ajan kamerası olduğunu ifade eden Şenkul, "Gerçek bir çakmak olarak da çalışır. İlk bakışta klasik bir çakmağını andırır ancak en önemli özelliği, küçük delik kısmında bir merceğin bulunmasıdır. Bu cihaz da bir ajan fotoğraf makinesidir. Kullanıcı, sanki normal bir çakmak tutuyormuş gibi davranır ve düğmeye aşağı doğru bastığında fotoğraf çekimi gerçekleşir" şeklinde konuştu. Saat görünümlü gizli cihaz Alman üretimi kol saati görünümlü makineyi de tanıtan Şenkul, dışarıdan sıradan bir saat gibi görünen cihazın deklanşörüne basıldığında gizli kayıt aldığını, bu tür makinelerin geçmişte gizli görevlerde sıkça tercih edildiğini kaydetti. "Koleksiyon değeri taşıyan 10 binin üzerinde fotoğraf arşivim mevcut" Yunus Hakkı Şenkul, 2010 yılında fotoğraf makinesi tamiri için gittiği dükkanda bu alana merak saldığına değinerek, "Şu an koleksiyonumda 500’ün üzerinde fotoğraf makinesi, onlara ait ekipmanlar ve birçok yardımcı aksesuar bulunuyor. Parça bazında baktığımızda toplamda yaklaşık 3 bin civarında ekipmana sahibim. Ayrıca koleksiyon değeri taşıyan 10 binin üzerinde fotoğraf arşivim mevcut. Koleksiyonumdaki en değerli parçalardan biri ise bugün buraya getirmediğim, özel bir Alman yapımı fotoğraf makinesi" ifadelerini kullandı. "Makine, 24 ayar altın kaplamadır" Bu makine hakkında bilgi veren Şenkul, "Makine, 24 ayar altın kaplamadır. Bu makinenin en önemli özelliği, tamamıyla elle yapılmış olmasıdır. Seri üretim denemelerine geçilmeden önce, deneme amaçlı olarak el işçiliğiyle üretilmiş bir modeldir. Deneme üretimleri de dahil olmak üzere, kayıtlarda toplamda 167 adet üretildiği görülmektedir. Ancak bunların yalnızca 108 adedi deneme amacıyla piyasaya sunulmuştur. Bu 108 adet dışında piyasaya paylaşılmış başka bir makine bulunmamaktadır. Geri kalan makineler, üretim sırasındaki denemelerde hurdaya ayrılmış ya da kaybolmuştur" dedi. "Merakımın peşinden giderek birçok makineyi koleksiyonuma ekledim" Koleksiyonculuk serüveninde kendisine en büyük desteği Baki Tamer Selçuk’un verdiğini dile getiren Şenkul, Malatya’daki Fotoğraf Makinesi Müzesi’nin kurulumuna da katkı sağladığını söyledi. Şenkul, sözlerine şöyle devam etti: "Özel bir şirkette çalıştığım dönemde yaptığım yurt dışı seyahatlerinde, merakımın peşinden giderek birçok makineyi koleksiyonuma ekledim. Ne yazık ki günümüzde yeni neslin ilgisi bu alana pek yönelmiyor. Ancak ben özellikle yaşlı insanlardan, hatırası ve hikayesi olan makineleri toplamaya özen gösterdim. Fotoğraf makinelerinin benim için en önemli anlamı, 1860’lı yıllara uzanan üretim tarihiyle birlikte geçmişten bugüne tüm hatıraların taşıyıcısı olmalarıdır. Bu makineler, dijital dünyanın oluşmasına öncülük etmiş hatıraları taşıyan bir başlangıç noktasıdır." "Fotoğraf çekmekten asla vazgeçmeyin" Son olarak Yunus Hakkı Şenkul, her bir karenin değerli olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle noktaladı: "Unutmayın, çektiğiniz her kare, gelecekte sizi hüzünlendirecek, sevindirecek, mutlu edecek ya da belki de ağlatacak bir değerdir. Fotoğraf çekmekten asla vazgeçmeyin, hatıralarınız her zaman bir karede saklayın. Fotoğraf makinelerine veya koleksiyonculuğa ilgi duyan herkes beni ziyaret edebilir. Bu konuda merakı olanlara elimden gelen her türlü yardımı sağlamaktan memnuniyet duyarım. Hangi ürünlerin koleksiyon değeri taşıdığı, hangilerinin koleksiyona katılmasının daha zor olduğu gibi konularda da genel bilgi vermek isterim. Merak eden herkes için kapım açık."
Kütahya Kütahya’da "Camide Buluşalım" sabah namazı buluşması Kütahya’da Gazze, Doğu Türkistan ve dünyanın farklı bölgelerinde zulüm altında yaşayan mazlumlar için dua etmek amacıyla "Camide Buluşalım" temasıyla sabah namazı buluşması gerçekleştirildi. Kütahya Müftülüğü, Kütahya İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve kentte faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla düzenlenen program, Kütahya Ulu Camii’nde yoğun katılımla yapıldı. Seher vaktinde başlayan programda cemaat sabah namazını birlikte eda etti. Namazın ardından Gazze, Doğu Türkistan ve tüm mazlum coğrafyalar için dualar edildi. Programa Kütahya Valisi Musa Işın da katıldı. Programda dua, İl Müftü Yardımcısı Tahsin Ekim tarafından yapıldı. Ardından konuşan Kütahya İl Müftüsü Dr. İrfan Açık, sabah namazının birlik, bilinç ve sorumluluk şuuru açısından önemine dikkat çekti. Müftü Açık konuşmasında, mazlum coğrafyaların unutulmaması gerektiğini vurgulayarak, "Derdimizi, meselemizi ve imanımızı ortaya koymak adına bu mübarek vakitte bir araya geldik. Rabbimize hamd ediyor, bizleri böyle hayırlı bir buluşmada birleştirdiği için şükrediyoruz" ifadelerini kullandı. Dr. İrfan Açık, programın düzenlenmesinde emeği geçen sivil toplum kuruluşlarına, İl Millî Eğitim Müdürlüğüne ve katılımları dolayısıyla Kütahya Valisi Musa Işın’a teşekkür etti. Program, sabah namazı buluşmasının ardından katılımcılara çorba ikram edilmesiyle sona erdi.